Aufrufe: 143
Uyum Sağlamayan Türkler
Almanya’ya gurbetçiler geldiğinden beri Türklerin kafasına mıhlanmak istendiği bir husus var; Türklerin Almanya’ya uyum sağlaması.
Türkler uyum sağlamıyormuş, Türkler kanunlara saygılı olmuyormuş, Türkler her fırsatta başına buyruk hareket ediyormuş. Türkler … Türkler … Türkler.
Kimliğini ve kişiliğini kaybetmiş, Almanlaşmış olsanız bile ilk fırsatta yine bu suçlama ile karşı karşıya kalıyorsunuz.
Gurbetçilerin hangi birine sorarsanız sorun bu uyum sağlama meselesinden şikâyetçidir.
Açık açık söylenmese de, bu tavır genel olarak tüm yabancılaraymış gibi gösterseler de, asıl hedefleri Türkler ve Müslümanlardır.
Şimdiye kadar Almanlar tarafından, İtalyanlara, Yunanlılara veya herhangi başka bir yabancı kökenli topluluğa “uyum sağlayın” diye bir istekte bulunulmamış ve bir suç işlenmesi durumunda uyum sağlayın diye başa kakılmamıştır. Bu saymış olduğum uyruktan insanlar ile bizim aramızdaki farkı görebildiniz mi? Evet, dinimiz, yani İslamiyet’tir.
Kısacası tüm bu düşmanlıklar sadece Müslüman olduğumuz için olduğu meydanda.
Uyum sağlamak ne demektir diye kendilerine sorsanız, hepsi size farklı bir şeyler söyleyeceklerdir. Zira kendileri dahi bilmiyor.
Neye uyum sağlayacağız?
Kime uyum sağlayacağız?
Neyi ve kimi bu konuda örnek alacağız?
Siz bize bunun cevabını verin, biz size uyum sağlayacak mıyız sağlamayacak mıyız, söyleyelim.
Süper Almanca konuşuyorsun, üniversiteye gidiyorsun ama diyelim ki başörtü takıyorsun, uyum sağlamamış oluyorsun.
Sen referanduma ‘evet’ diyorsun diye, uyum sağlamamış oluyorsun.
Namazını kılan birisisin, uyum sağlamamış oluyorsun.
Cami yaptırıp Müslümanlar ile bir araya geliyorsun, uyum sağlamamış oluyorsun.
Ülkemizde darbe girişimi yapıyorlar buna fikren karşı çıkıyorsun, uyum sağlamamış oluyorsun.
Sana yapılan haksızlığa karşı susmuyor ve bu konuda fikrini beyan ediyorsun, uyum sağlamamış oluyorsun.
İyi de, biz ne yapalım? Ha anladıııım.
Ülkene darbe yapsınlar aferin diyeceksin.
Vatanına, milletine, dinine sövecekler ve sen sesini çıkarmayacaksın.
Kızın başörtüsü yüzünden işsiz kalacak, okula gidemeyecek, meslek yapamayacak, sokaklarda dövülecek ama kesinlikle sesini çıkarmayacaksın.
Gurbetçinin evi kundaklanacak (Solingen, Mölln), okul derslerinde Türkiye kötülenecek sesimizi çıkarmayacağız.
Mümkünse Türkçeyi konuşmayacağız, namaz kılmayacağız, camiye gitmeyeceğiz.
Böyle mi uyum sağlamış olacağız?
Ey Avrupa! Sizlerin bizden istediği uyum sağlamak değil, ölmektir. Şerefsizce yaşamaktır. Yani asimile olmaktır.
Biz bu uyum sağlama, yani entegrasyon intiharında YOKUZ !
Almanya’da doğdu. Heidelberg Üniversitesi İslam Bilimi Bölümü mezunu. Askerlik için Türkiye’ye gitmiş ve askerlikten sonra Türkiye’de kalarak Bursa Uludağ Üniversitesinin Dış Tic. ve Uluslararası İlişkiler bölümlerini bitirdi. 2005 yılından beri Araştırmaları, fikir ve düşünceleri ile köşe yazılarında, okurları ile buluşmaktadır.
