Aufrufe: 1179
Sahabeyi Öven Ayet ve Hadisler
Ashabın İslâm’ı yayma ve Resûlullah’ı koruma uğrunda yaptığı fedakârlıklar kendilerinden sonra gelen nesilleri imrendirecek ve hayrette bırakacak niteliktedir. İslâmiyet onların bu davranışları sayesinde kök salıp yayılmış ve sonraki nesillere ulaşmıştır.
Sahabîlerin Hz. Peygamber (asm)’i kendilerinden sonra gelen nesillere tanıtmada önemli rol üstlendikleri bilinmektedir.
Resûl-i Ekrem ve onun şahsiyeti hakkında bilinenler sahâbenin naklettiği tesbitlerden ibarettir. Eğer sahabîler olmasaydı bugün Kur’an-ı Kerîm dışında Hz. Peygamber ve İslâm’la ilgili güvenilir bilgi bulunmayacaktı.
Kuran-ı Kerîm’in sure ve ayetlerinin iniş sebepleri, hadislerin vürûd sebebi, Kuran hükümlerinin pratik hayata tatbiki ve açıklanması ile Resûl-i Ekrem’in peygamberliği süresince yaptığı icraat ashabın nakilleri sayesinde bilinmektedir.
Kur’an-ı Kerîm’in “insanlık için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmet” diye tanıttığı sahabîler (Âl-i İmrân, 3/110) ümmet içinde en değerli ve faziletli nesil kabul edilmektedir. Bu değer ve fazileti, taşıdıkları güçlü iman ve örnek davranışları sayesinde elde etmişlerdir. Onlar, İslâm’a girdikleri ilk andan itibaren güçlü bir imanla kabul ettikleri yeni dinin gereklerini tam bir teslimiyetle yerine getirmişlerdir. Bu yeni dine girmeye ve onu yaşamaya zorlanmadıkları halde onların büyük bir kısmı ömrünü Resûlullah’ın yanında geçirmiş, onunla savaşlara katılmış ve İslâm’ın yayılması için gayret göstermiştir.
Bu süreçte İslâm karşıtları tarafından tehdit ve işkencelerle, hatta ölümle karşılaşan, yurtlarını, mallarını, eşlerini ve çocuklarını terk edip başka yerlere hicret etmek zorunda kalanlar olmuş, ancak inançlarından, Allah’a ve resulüne olan bağlılıklarından taviz vermemişlerdir.
Cenâb-ı Hak ashâbı Kur’an’da;
– Övmüş ve mûtedil bir ümmet olduklarını (Bakara, 2/143),
– Allah ve resulüne iman edip tam teslimiyet gösterdiklerini ve büyük ecir kazandıklarını (Âl-i İmrân, 3/172, 173),
– Allah’ın kendilerinden, kendilerinin de Allah’tan razı olduğunu ve ebedî kalacakları cennetin onlar için hazırlandığını (Tevbe, 9/100) bildirmiş;
– Allah’a ve resulüne yardım eden sâdık müminler olduklarını (Haşr, 59/8),
– İhtiyaç içinde bulunmalarına rağmen başkalarını kendilerine tercih ettiklerini ve kurtuluşu hak ettiklerini (Haşr, 59/9),
– Gerçek müminler olarak bağışlanacaklarını ve âhirette cömertçe rızıklandırılacaklarını (Enfâl, 8/74) haber vermiştir.
Hz. Peygamber Efendimiz (asm) de fedakârlıklarını birlikte yaşayarak gördüğü ashaptan bahsederken onları;
– İnsanlık tarihinin en hayırlı nesli, (Buhârî, Fezailü ashabi’n-nebî, 1),
– Ümmetin en hayırlıları, (Müsned, V, 350),
– Cehennem ateşinin yakmayacağı kimseler, (Tirmizî, Menâķıb, 57),
– Cennetlikler, (Müttakī el-Hindî, XI, 539) diye tanıtmış, ayrıca;
– Ümmetin onlara ikramda bulunmasını, (Tayâlisî, s. 7),
– İyilik etmesini (Müsned, I, 26)
– Ve kendilerini çekiştirmemesini (Buhârî, Fezailü ashabi’n-nebî, 4) istemiştir.
Almanya’da doğdu. Heidelberg Üniversitesi İslam Bilimi Bölümü mezunu. Askerlik için Türkiye’ye gitmiş ve askerlikten sonra Türkiye’de kalarak Bursa Uludağ Üniversitesinin Dış Tic. ve Uluslararası İlişkiler bölümlerini bitirdi. 2005 yılından beri Araştırmaları, fikir ve düşünceleri ile köşe yazılarında, okurları ile buluşmaktadır.