Aufrufe: 387
Süleyman Çelebi (1351 – 1422), 1409’da Mevlid mesnevisini yazarak Anadolu kültürünün önemli parçalarından mevlid törenlerinin mimarı olmuş şairdir.
Yaşamı
Orhan Gazi döneminde doğmuştur. Hayatı hakkında fazla bilgi bulunmaz. Kimi kaynaklara göre Osmanlı Sultanı I. Murat’ın vezîrlerinden Ahmed Paşa’nın oğlu, Şeyh Mahmûd Efendi’nin torunudur. Dedesi Mahmûd Bey, Şeyh Edebali’nin torunudur ve 1338’de Süleymân Paşa önderliğinde Rumeli’ye sal ile geçenlerdendir. Süleyman Çelebi’nin 1346-1351 yılları arasında bir tarihte doğduğu, ölüm tarihinin ise 1422 olduğu sanılıyor
Gençliğinde Bursa’da iyi bir eğitim aldığı sanılmaktadır. O devirde, Çelebi ünvanı ilim adamlarına ve Mevlevi tarikatı büyüklerine verilmekteydi. Mevlevi olduğuna dair kanıt yoktur. Bilgili tavırlarıyla Padişah Yıldırım Bayezid’in dikkatini çekmiş ve yapımı 1399’da tamamlanan Ulu Cami’ye imam olarak atanmıştır.Ünlü eseri Vesiletü’n Necat’ı getirildiği bu görev esnasında yaşadığı bir olaydan etkilenerek kaleme aldığı bilinmektedir.
Söylenceye göre Süleyman Çelebi, Muhammed’in diğer peygamberlerden pek farkı olmadığını söyleyen bir İranlı vaize içerleyerek onun diğer peygamberlerden üstün olduğunu dile getirmek için Mevlid’i kaleme aldı. Süleyman Çelebi, Osmanlı Devleti’nin zayıf bir evresi olan ve Anadolu topraklarında her türlü kargaşalığın hüküm sürdüğü Fetret Devri’nde batini görüşler ile ehl-i sünnet arasındaki çekişmede ehl-i sünnetin tarafında yer almıştı. Mevlid’in yazılmasının bir amacının da ehl-i sünnet taraftarlarına destek vermek olduğu ifade edilir. Eserini, 1409 yılında (tahminen 60 yaşında iken) tamamladı. Eserini yazarken, referans aldığı eserlerin, Âşık Paşa’ nın “Garibnâme” si, Erzurumlu Darîr’in “Siyerü’ n- Nebî”’si, Eb’ul Hasan Bekrî’nin “Siyer”’i ve Muhiddîn-i Arabî’nin “Füsûs”’u olduğu tespit edilmiştir. Mevlid, bilinen tek eseridir.
Mevlid; “münacat” (Allahü tealaya yalvarma), “viladet” (Peygamber efendimizin doğumu), “risalet” (Peygamber oluşu), “mirac” (göklere çıkışı, Cenneti ve Cehennemi görmesi), “rıhlet” (Peygamberimizin vefatı) ve “dua” bölümlerinden ibarettir.
MEVLİD NEDİR, ANLAMI, KİM YAZMIŞTIR
Mevlid Süleyman Çelebi’nin Ünlü eseridir.
Mevlid, lügatte “doğmak, doğum zamanı, doğum yeri” manalarına gelir. Mevlid’in asıl adı Vesilet-ün-Necat (Kurtuluş Vesilesi)tır. Muhammed aleyhisselamın doğumunu kutlamak için yapılan tören manasına da kullanılmaktadır.
Süleyman Çelebi’nin 15. yüzyılda yazılan Mevlid’inden başka 14. yüzyılda yaşamış Erzurumlu Mustafa Darir’in Tercümetü’d-Darir’i vardır. Bunu İbn-i İshak’ın Siretü’n-Nebi’sinden çevirmiştir. Bir diğer mevlid de Fatih Sultan Mehmed zamanında yaşamış Ahmed’in yazdığıdır.
Mevlid, yalnızca Müslüman Türkler arasında değil, bütün İslam dünyasında çok beğenilmiştir. Arnavutça, Rumca ve İngilizceye de tercüme edilmiştir. Asırlar boyunca bütün İslam dünyasında mübarek gün ve gecelerde, sünnet, düğün gibi toplantılarda ve diğer vesilelerle sevilerek okunmuş ve dinlenmiştir. Müslümanların Muhammed aleyhisselama olan aşk ve muhabbetlerine tercüman olmuştur. Mevlid’in yazılış sebebi de Süleyman Çelebi’nin Peygamber efendimize duyduğu engin muhabbettir.
Süleyman Çelebi’nin Bursa Ulu Camideki imamlık yıllarında, İranlı bir vaiz, kürsüde Bakara suresinin 285. ayetini kendi bilgisine göre tefsir etti. Allahü tealanın gönderdiği peygamberler arasında hiçbir fark görmediğini ve Muhammed aleyhisselamın hazret-i isa peygamberden daha üstün tutulmayacağını söyledi. İranlı vaizin bu bozuk ve hakikatlere uymayan şahsi düşünceleri, Süleyman Çelebi’nin Muhammed aleyhisselam için gönlünde duyduğu aşk ve muhabbete ziyadesiyle tesir etti. Bu türlü iddiaları cevaplandırmak ve sahiplerini susturmak, Muhammed aleyhisselamın bütün diğer peygamberlere üstün, son peygamber olduğunu isbatlamak için Mevlid’ini yazdı. Mevlid; baştan sona kadar Ehl-i sünnet itikadını, Allahü tealanın mutlak iradesini, alemi yoktan var ettiğini ve Peygamber efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) hiçbir mahlukta bulunmayan üstün, yüksek ve emsalsiz vasıflarını anlatır. Her kelimesinde gönlü Resulullah aşkı ile yanan bir müminin engin aşk ve muhabbet kokuları vardır. Diğer peygamberlere olan bütün üstünlükler de en güzel ve en veciz kelime ve ifadelerle anlatılmıştır.
MEVLİT’İN BÖLÜMLERİ
- 1-Münâcât faslı,
- 2- Velâdet faslı,
- 3- Mûcizât faslı,
- 4- Mi’rac faslı,
- 5-Vefat faslı,
- 6- Duâ faslı.
1422’de vefat ettiği düşünülen Süleyman Çelebi’nin mezarı Bursa’da Çekirge yolu üzerindedir. Mezarının bulunduğu yere 1952’de bir türbe yapılmıştır.
Mefhar – i Mevcudât, Hazret-i Fahr-i Alem
Muhammed Mustafâ râ Salevât
Allâh adın zikredelim evvela
Vacib oldu cümle işte her kula
Allâh adın her kim ol evvel anâ
Her işi âsan eder Allâh anâ
Allâh adı olsa her işin önü
Hergiz ebter olmaya anın sonu
Bir kez Allâh dese şevkile lisan
Dökülür cümle günah misli hazan
İsm-i pâkin pâk olur zikreyleyen
Her murada erişir Allâh diyen
Aşk ile gel imdi Allâh diyelim
Dert ile göz yaş ile ah edelim
Ola kim rahmet kıla ol padişah
Ol Kerimü ol Rahimü ol ilâh
Birdir ol birliğine şek yokdürür
Gerçi yanlış söyleyenler çok dürür
Cümle alem yok iken ol var idi
Yaradılmıştan Gani Cebbâr idi
Var iken ol yok idi ins-ü melek
Arşü ferşü ayü güm hem nüh felek
Sün ile bunları, ol var eyledi
Birliğine cümle ikrar eyledi
Kudretin izhâr edüp hem ol Celil
Birliğine bunları kıldu delil
‘Ol! ‘ dedi bir kere var oldu cihan
‘Olma! ‘ derse, mahv olur ol dem hemân
Haşre dek ger denilirse bu kelâm
Nice haşr ola, bu olmaya temâm
Pes Muhammeddir bu varlığa sebeb
Sıdk ile ânın rızasına kıl taleb
Ey azizler işte başlarız söze
Bir vasiyet kılarız illa size
Ol vasiyyet kim derim hem tuta
Mis gibi kokusu canlarda tüte
Hakk Teala rahmet eyleye anâ
Kim beni ol bir dua ile anâ
Her kim diler bu duada buluna
Fatiha ihsan ede ben kuluna
(Mevlid-i Şerif-in müellifi Merhum Süleyman Süleyman Çelebi Hazretleri´nin ruhu için ve bu satırları okuyan, dinleyen, okumasına sebep olanlardan yaşayanların ruhu makamlarına, ahirete göçmüş olanlarının da ruhlarına El-Fatiha.)
Almanya’da doğdu. Heidelberg Üniversitesi İslam Bilimi Bölümü mezunu. Askerlik için Türkiye’ye gitmiş ve askerlikten sonra Türkiye’de kalarak Bursa Uludağ Üniversitesinin Dış Tic. ve Uluslararası İlişkiler bölümlerini bitirdi. 2005 yılından beri Araştırmaları, fikir ve düşünceleri ile köşe yazılarında, okurları ile buluşmaktadır.